Şehirler arası transfer Antalya Balıkesir Balya

Şehirler arası transfer Antalya Balıkesir Balya
Şehirler arası ulaşım Antalya Balıkesir Balya
Antalya Balıkesir Balya transfer
Antalya Balıkesir Balya arası mesafe : 549 kilometre.
Antalya Balıkesir Balya arası süre : 6 saat 54 dakika.
Şehirler arası transferleriniz veya Antalya içi ulaşımlarınızda sadece size özel tahsis edilmiş araçlarımızla hizmet vermekteyiz. , Araçta sadece siz olduğunuzu garanti ederiz. Araçlarımız 8 kişilik minibüs , 10 kişilik minibüs , 13 kişilik minibüs , 16 kişilik minibüsler olmak üzere sizin hizmetinize sunulmuştur. Sizin özel araç isteğiniz durumunda vip araçlarımız Mercedes vito vip ve Mercedes sprinter vip başta olmak üzere olarak hizmetinizdedir. Daha kalabalık gruplarınız için lütfen kurumsal bölümümüzle irtibata geçiniz..
İstediğiniz adresten size tahsis edilmiş araçlarımızla alalım istediğiniz adrese veya istediğiniz şehirdeki adrese bırakalım.
Balya

BALYA’NIN (PERİKHARAKSİS) ANTİK ÇAĞ TARİHİ

İlkçağ antik bölgesine göre Balya ilçesinin konumuna baktığımızda MYSİA coğrafi bölgesinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu bölge; Manisa’nın kuzeyi, Balıkesir’in tamamı, Bursa’nın güneybatısı, Kütahya’nın batısı, Çanakkale’nin doğusu ve İzmir’in kuzeybatı kısmı Mysia bölgesinin günümüzdeki sınırlarını teşkil etmektedir. Diğer bir ifadeyle, Kuzeybatı Anadolu’nun, doğuda Bithynia, güneydoğuda Phrygia, güneyde Lydia, güneybatıda Aiolis, batıda Troas ile çevrilmiş parçasıdır.
Bölge halkı doğu Balkan kökenli olup, ismini Troia savaşından da önce Anadolu’ya Thrakia üzerinden girmiş bir Thrak boyundan aldığı ve, Mysia’lıların Anadolu’ya ilk kez M.Ö. 1200 yıllarında girmeye başladıkları kesin olarak söylenebilir. Balya (Perikharaksis) yerleşim yerleri olarak bu bölge sınırlarının içindedir.
Balya ilçesini Balıkesir’den ayrı düşünmek mümkün değildir. Bu nedenle Balıkesir’in tarihi ile Balya tarihi nerde ise örtüşmektedir. Balıkesir ve çevresinde en eski yaşam kalıntıları M.Ö. 8000-3000 yıllarına kadar eskilere inmekte olup sırasıyla; Hititler, Frigler, Yunan site devletleri, Bergama Krallığı Truva devletleri, Persler, Roma imparatorluğu, Bizans imparatorluğu egemenliklerinin etkileri görülür.
Tarihin ilk dönemlerinden bu yana Balya’ya baktığımızda , çinko ve kurşun olmak üzere manganez ve linyit madenlerinin işletildiği, madenlerin işletilmesi ile yaşam alanı (iskan alanı) olduğu görülmektedir.Balya çevresinde bulunan mağara ve kale kalıntıları incelendiğin de burasının M.Ö. 3000 yıllarına uzanan bir geçmişe sahip olduğu görülmektedir. Bu hisar ve mağaraların isimleri: Pazarköy yakınlarında Argiza adlı eski bir köy, Kadıköy’de Kale ve Romalılardan kalma köprü, Çırpılar'da kale, Arı mağarası, Ceneviz mağarası .
Balya madenleri Romalılar zamanında Kristiyan adıyla işletilmiştir. Bölgenin adı ise, Ergasteri'dir. Bizans döneminde de maden işletilmiştir. Bununla ilgili kale ve diğer yapıların kitabelerinde bilgiler vardır. Aynı dönemlerde Avrupalı Deniz Ticaretini elinde bulunduran venedik ve ceneviz’lilerin de madeni kullandıkları ve Balya’nın bir yaşam alanı olduğu görülmektedir.
Bizans'tan sonra Türk hakimiyeti görülür. Bunlar da; Uç beylikleri, Karesi beyliği, Osmanlı devletidir.

BALYA’NIN OSMANLI DÖNEMİ TARİHİ

1297-1360 (Karesi beyliği) Balya’da Beylikler devrinde de yaşam ve madende faaliyet olduğuna ait bir kanıt yok ise de Osmanlının Karesi beyliğini fetih ettiğinde Balıkesir merkezden madene çalışmaya giden gençlerin olduğuna dair bilgiler vardır.

Madenden çıkarılan ürünler önceleri Gönen üzerinden Bandırmaya taşınıp, oradan da gemilere yüklenmekteydi. Ancak Osmanlının dışa bağımlı olduğu 1800'lü yıllardan sonra Edremit ve Akçay üzerinden dışarıya taşınmıştır. Balya maden sayesinde tarihin eski devirlerinden beri bir yol kavşağı ve yol üzeri olmuştur. Bu da şehrin o zamanlarda da canlı bir mekan olduğunun bir kanıtıdır.

KOCAGÜMÜŞ KÖYÜ(BALYA)

Balya, 1317 yılından önce “Kocagümüş Köyü” adıyla anılmakta ve Balıkesir (Karesi) Sancağına bağlı “Alidemirci Bucağı”nın bir köyü idi. 1310 yılında Kocagümüş Köyü çevresindeki kurşun madenlerinin imtiyazı alınmıştır. Madenlerin işletilmesi için yurdun çeşitli yerlerinden gelen işçilerin nüfus yoğunluğunu ve hane sayısını arttırması üzerine, Alidemirci Köyü’nde bulunan Bucak Teşkilatının nakli gerçekleştirilmiştir. Kocagümüş adı, kurşun madenlerinin ambalajlanmasından esinlenerek Balya’ya dönüşmüştür.
Balya madenlerinin işletilmesi Osmanlı İmparatorluğu zamanında da sürdürülmüş ve Osmanlılar döneminde Kadılık olan Balya’nın adının, 1650 yıllarında burada Kadılık yapan “BALI BEY”den geldiği de ileri sürülmektedir.Romalılar döneminde de kurşun madenlerinin işletildiği ve adının “KRISTIYAN” olduğu bilinen Balya 1910 yılında ilçe kuruluşuna sahip olmuştur.
İlçe 1920 yılında Yunan işgaline uğramıştır. Balya halkı, Yunan işgalinden kurtulmak için Yunan askerleri yanında,kuzeyde Anzavur Ahmet Çetesi, batıda Gavur İmamla savaşmak zorunda kalmıştır.
İlçe, 6 EYLÜL 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır. Bu bakımdan 6 Eylül Kurtuluş günü olarak her yıl kutlanmaktadır.
Balya, Balıkesir ilinin şirin doğası ile güzel bir ilçesidir.

İlçe, gelişmişlik açısından ülkedeki 858 ilçe arasında, 653. sırada yer alıyor. Marmara Bölgesi’nin Güney Marmara Bölümü’nde, Balıkesir ili sınırları içerisinde yer almakta olup, yönetim olarak ilçe statüsündedir. Kuzeyinde Manyas ve Gönen ilçelerinin yer aldığı Balya’nın, doğusunda Balıkesir Karesi ilçe, güneyinde İvrindi, batısında da Yenice (Çanakkale) ve Havran ilçeleri bulunmaktadır.

Yüzölçümü 952 km² olan Balya’nın %70’i kadarını dağlık alanlar, geriye kalanını engebeli alanlar oluşturur. İlçenin kuzey batısında Konak, batıda Ekizce, doğuda Akçal dağları uzanmaktadır. Bu nedenle sahip olduğu toprakların önemli bir kısmı tarım faaliyetlerine uygun değildir ve daha çok mera alanı olarak kullanılmaktadır. Bu mera alanında ise ağırlıklı olarak geleneksel yöntemlerle yapılan hayvancılık faaliyetleri sürdürülmektedir. Ortalama yükseltisinin 230 metre olduğu Balya’nın en yüksek tepesi doğusunda yer alan Akçal Tepesi’dir (642 m).
Balya’nın en önemli akarsuyu olan Kocaçay, Kaz Dağları’ndan doğarak İvrindi’den Balya sınırları içerisine girer ve Kocadere ile Orhanlar derelerini bünyesine aldıktan sonra, Manyas Gölü’ne dökülür.
Eski Maden Sahası
Yaklaşık, Balıkesir'e 50 Km uzaklıkta olan Balya madeni İlçenin Belediye sınırlan içinde ve yakınında bulunmaktadır , Eski çağlardan bu yana varlığı bilinen maden Orta çağda Periklea zamanından beri işletilmektedir. Bu madende modern işletmeciliğe 1880 yılında «Société desmines de Balya-'Karaaydın» adında bir Fransız şirketi başlamıştır. Bu işletme 1939 yılına dek sürmüştür. 1913 yılında en yüksek üretim düzeyine erişmiş olup 140.300 ton ham cevher ve 13,980 ton kurşun üretilmiştir. Şirketin modern İşletmeciliğe geçmesinden sonra 4 milyon ton civarında cevher İşlediği ve bundan da 400,000 ton metal kurşun ürettiği tahmin edilmektedir.
Balya sahası maden rezervinin oldukça büyük olduğu düşünülmektedir. Eski işletmelerden arta kalan ekonomik tenöre sahip artıklarla, yeraltı maden rezervinden oluşur.
Tabakhane Müzesi
Balya - Yenice yol güzergahında yer alan Tabakhane Köprüsü, BKTVKK’ nun 06/08/1993 – 3347 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.

Fransızların Madeni işlettiği dönemde inşa edilmiştir.
Balya madenleri
Osmanlı ekonomisinde büyük bir paya sahip olan madencilik, devletin en önemli gelir kaynaklan arasındadır. Devletin her döneminde maden yataklarını arama ve yatakların işletilmesi önemli olmuştur. Çünkü, devlet paraya ihtiyacı olduğu dönemlerde ihale sistemiyle maden şirketlerine veya kişilere uzun sürelerle arazisini satmıştır. Böylece hâzinenin nakit para ihtiyacı karşılanmıştır. Osmanlı Devleti’nde kuruluş döneminden itibaren Rumeli’de fethedilen bölgelerde bulunan madenleri işletmek amacıyla maden kanunnâmeleri hazırlanmıştır. Böylece, madenlerin Osmanlı şartlarına göre işletilmesi sağlanarak, daha sonraki maden kanunnâmelerine zemin hazırlamıştır. 1861 yılında ilk Maden Yasası çıkarılmıştır. Fakat daha sonraki dönemlerde maden kanunları yabancılar lehine değiştirilmiştir. Bunun sonucunda yabancılar Osmanlı vatandaşları ile aynı haklara sahip olmuşlardır. Osmanlı madenleri geleneksel kurallarla uzun yıllar işletilmiştir. Devletin son dönemlerine doğru Avrupalılar da gelişen sanayilerin hammadde ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Osmanlı Devleti’nde çıkarılan önemli madenlerin arama ve işletme imtiyazlarını almışlardır. Yabancılara verilen imtiyazlarda, 1887 yılında Maliye Bakanlığı’nın başlattığı kampanya etkili olmuştur. Yabancı şirket veya şahısların imtiyazını aldığı işletmelerden biri de Balya ve çevresinde çıkarılan madenlerdir. Balya madenlerinin Romalılar döneminden itibaren işletildiğine dair rivayetler vardır. 1800’lü yıllarda “eminlik” olarak işletilen madenler, Yakup Ağa’nın ölümünden sonra 1839 yılına kadar farklı kişilerin eminliğinde kalmıştır. Ancak bu kişiler görevlerinde uzun süre kalmamışlardır. 1878 yılından itibaren Fransızlar ve Almanlar Balya ve çevresinde çıkarılan madenleri işletmişlerdir. 1892 yılında kurulan Balya-Karaaydın Anonim Şirketi Kocagümüş, Karaaydın ve Balya yöresindeki madenleri yirmi yıla yakın bir süre işleterek Avrupa’ya önemli miktarda kurşun ihraç etmiştir. 1931 yılında kurulan Balya-Karaaydın Madenlerini Kiralama ve İşletme Şirketi 1940 yılına kadar madeni işletmiş ancak maden cevherlerinin fakirleşmesi sebebiyle maden 08.02.1940 tarihinde resmen kapatılmıştır.