Şehirler arası transfer Antalya Balıkesir Burhaniye

Şehirler arası transfer Antalya Balıkesir Burhaniye
Şehirler arası ulaşım Antalya Balıkesir Burhaniye
Antalya Balıkesir Burhaniye transfer
Antalya Balıkesir Burhaniye arası kaç km
Antalya Balıkesir Burhaniye arası mesafe : 608 kilometre.
Antalya Balıkesir Burhaniye arası süre : 10 saat 6 dakika.

Şehirler arası transferleriniz veya Antalya içi ulaşımlarınızda sadece size özel tahsis edilmiş araçlarımızla hizmet vermekteyiz. , Araçta sadece siz olduğunuzu garanti ederiz. Araçlarımız 8 kişilik minibüs , 10 kişilik minibüs , 13 kişilik minibüs , 16 kişilik minibüsler olmak üzere sizin hizmetinize sunulmuştur. Sizin özel araç isteğiniz durumunda vip araçlarımız Mercedes vito vip ve Mercedes sprinter vip başta olmak üzere olarak hizmetinizdedir. Daha kalabalık gruplarınız için lütfen kurumsal bölümümüzle irtibata geçiniz..
İstediğiniz adresten size tahsis edilmiş araçlarımızla alalım istediğiniz adrese veya istediğiniz şehirdeki adrese bırakalım.
Burhaniye Ovası: İlçe yüzölçümünün yaklaşık olarak 1/3 i düzlüklerden oluşur. Bu düzlüklere ‘Burhaniye Ovası’ adı verilir. Tepeliklerle kıyı çizgisi arasında yer alan Burhaniye Ovası doğuya doğru biraz genişler ve en geniş yerinde 12 km’yi bulur. Uzunluğu ise 20 km kadardır. Burhaniye Ovası adı verilen düzlükler yapısal olarak iki ana kökene dayanır. Bunlar orta ve doğu kesimlerde Havran ve Karınca çaylarının getirdiği alüvyon malzemeden oluşmuşlardır. Batı kesimdeki düzlüklerin kökeni yataya yakın veya hafif ondülasyonlu Neojen katmanlarıdır. Bir kıyı ovası niteliğinde olan Burhaniye Ovası alüvyon kesimlerinde kumsallar, katmanlardan oluşan kesimlerinde alçak falezler oluşturur. Ayrıca tepelik alanların eteğinde 100 m yükseltiye kadar batıya doğru hafif eğimli bir düzlük olarak devam eder.
BURHANİYE
Burhaniye Ovası gerek eğim durumu, gerekse verimli toprak varlığı zengin yeraltı ve yüzeysel su varlığı ve elverişli iklim şartları ile Türkiye’nin en verimli ovaları arasında yer alır. Doğu kesimi sebze meyve yetiştirilen alanlarla orta ve batı kesimleri ile zeytinliklerle kaplıdır. Burhaniye, Çoruk, Börezli, Kızıklı, Şarköy, Bahadınlı, Şahinler, Hisar, Taylıeli gibi köyler bu jeomorfolojik birim üzerinde yer alan başlıca yerleşmelerdir. İlçenin ekonomik varlığının yarısından çoğu ovalık kesimdedir.

Burhaniye ilçesinin eğim haritası Ova kesiminde eğim değerleri genelde 0-2°arasındadır. İlçenin doğu ve güney kısımlarında yüksek eğim değerleri görünür. Zirve kesimlerinde ise eğim değerleri azalır. Hayvancılık genelde yüksek sahadaki eğimin az olduğu yerlerde yapılmaktadır. İlçedeki yaylaların çoğu da burada bulunmaktadır.

Türkiye’nin kuzeybatı kesiminde, Ege Bölgesi’nin ise kuzeyinde yer alan Burhaniye, Balıkesir ilinin turizm, tarih ve tarım yönünden önemli bir ilçesidir. Burhaniye, Edremit Körfezi’nin güney kıyılarında yer alır. İlçenin Ege Denizi’ne 21 km.’lik bir kıyısı vardır. İlçe arazisinin en batı noktası da bu kıyı üzerinde, Pelitköy içmelerinin 250 m kadar kuzeybatısına düşen ve Karantılık Tepe’nin bir uzantısı olan ve 26° 51’ 15” doğu boylamının geçtiği kayalık burundur.

Burhaniye kuzeyden Edremit, doğudan Havran ve İvrindi, güneyden Bergama, batıdan Gömeç ve Ayvalık ilçeleri ile komşudur. Edremit ilçesi ile arasındaki sınırı Çoruk Deresi çizer. İlçe arazinin en kuzey noktası Taşköprü mevkii olup, 39° 33’ 15” kuzey enlemi üzerinde bulunur. Doğuda Havran ve İvrindi ilçeleri ile sınırı Şabla Dağı’nın su bölümü hattı meydana getirir. Doğu sınırı üzerindeki en uç nokta Şabla Dağı’nın güney uzantısı üzerinde 27° 13’ 32” doğu boylamında bulunan Ballık Tepe’dir (1045 m). Bergama ilçesi ile komşu olan Burhaniye’nin en güneyi noktası Hacıbozlar civarındaki Harmankaya Tepe (920 m) olup 39° 19’ 00” enlemi üzerinde yer alır. 1990 yılına kadar güneybatıdan sadece Ayvalık ilçesi ile komşu olan Burhaniye’nin bu yıldan itibaren yeni bir komşusu da Gömeç ilçesi olmuştur. Gömeç ile sınır Karınca Çayı’nın su bölümü hattı olup, güneybatıya doğru uzanan tepelerin zirvelerini takiben Pelitköy içmelerine kadar uzanan sınır buradan Kadana düzünde Ilıca Dere’yi takiben denize ulaşır. Burhaniye ilçesinin toplam yüzölçümü 431 km² dir.

Burhaniye, denizi, dağları, tepeleri ova ve vadileri ile coğrafi bir ünite oluşturur. Her unsur birbirini desteklemek ve tamamlamak suretiyle Burhaniye’ye özgü bir kimlik ortaya çıkarır. Burhaniye’nin büyük bir kısmı geniş bir kıyı ovası üzerinde yer alır. Tarihin ilk çağlarından beri zengin bir tarım faaliyetine sahne olan bu ovalarda eski dönemlerde yetiştirilen ürünler hakkında yeterli bilgi yoktur. İlçenin bugünkü başlıca geçim kaynakları turizm ve tarımdır. Zeytin tarımı ilçe ekonomisinin can damarıdır. Bunun yanında ilçede sebze ve meyve yetiştiriciliği de yapılır. Ovanın yüzeyini baştanbaşa örten zeytinlikler ve sebze ekili araziler Burhaniye’nin en büyük ekonomik zenginliklerini oluşturur.

Burhaniye’nin dağları ilçenin özel iklimini oluşturan sistemin en önemli doğal öğelerinden biridir. Burhaniye’nin yaklaşık yarısını oluşturan dağlık araziler onun coğrafi özelliklerinin en karakteristik olanlarındandır. Dağlar; Şabla, Madra ve Yaylacık dağları olmak üzere üç ana sistem halindedir. Yükseltileri 1000 metreyi geçen bu dağlar Burhaniye ilçesi için, özel bir iklim, su ve orman varlığı anlamına gelir. İlçenin en önemli akarsuyu ve adeta coğrafi ekseni konumunda olan Karınca Çayı, tüm kaynaklarını bu dağlardan alır.

Burhaniye zengin bir orman varlığına sahiptir. Kızılçam ve karaçam ormanları dağların büyük bir bölümünü örter. Binlerce yıllık bir iskâna sahne olan Burhaniye’de, dağların yüksek kısımları yayla ve otlak olarak kullanıldığından orman örtüsünün bir kısmı tahrip edilerek ortadan kaldırılmıştır.

Deniz seviyesi ile zirveler arasında bulunan 1000 metreden biraz fazla yükselti farklı sıcaklı ve yağış üzerinde etkili olur. Aynı zamanda günlük basınç farklılığını ve dolayısı ile de günlük meltem rüzgârlarını oluşturur. Bu mekanizma özellikle yaz mevsiminde hissedilir. Geceleri dağlardan denize, gündüzleri ise denizden dağlara doğru sürekli meltem rüzgârları eser. Bunun sonucu bunaltıcı yaz sıcaklarının etkisi hafiflemiş olur. Hâkim rüzgar yönü doğudan batıya doğru olan Burhaniye’de dağlardan denize doğru esen rüzgarların getirdiği havanın nispi nem oranı düşük ve kurudur. Bu nedenle Burhaniye’de yaz aylarında bile boğucu sıcaklıklara pek rastlanmaz.
BURHANİYE TARİHÇESİ
Adını antik Adramytteion Kenti’nden alan Edremit Körfezi, Anadolu’nun Ege’deki en kuzey körfezidir ve körfez kıyısını oluşturan Kaz ve Madra Dağları arasında kalmaktadır. Balıkesir ve Çanakkale illeri arasında kalan bölgenin Çanakkale kıyıları coğrafi bölge ayrımında Ege Bölgesi’ne sınırını oluşturur. Kuzeydeki Kaz Dağları tarafında rakım arttıkça Marmara Bölgesi’ne girilir. Bölgenin batısında antik adı Lesbos olan Yunanistan’ın Midilli adası yer alır.

Antik dönemde Mysia sınırları içine kalan Adramyttenos Sinus’un (Edremit Körfezi) coğrafi olarak sınırlarını tanımlayan ilk kaynak Strabon’un Geographika adlı eseridir. Bu eserde Strabon Adramyttenos Sinus‘un sınırlarını “Lekton Burnu’nu dönünce karşı tarafta, Lekton’un karşı yönünde bulunan Kanai Burnu’yla Lekton’dan karaya doğru uzanan İda Dağı’nın meydana getirdiği büyük, geniş ağızlı bir körfezle karşılaşılır. Bazıları buna İda, bazıları da Adramyttenos Körfezi adını verir” biçiminde tanımlar (Geographika, XIII, 6). Burasının Kane ile birlikte Elaitikos Körfezi’ni (Çandarlı Körfezi) de içine alan yer oluğunu söyler.

Körfezin bugünkü sınırlarını çizen Kaz Dağları (İda Dağı) ve Madra Dağları (Pindasos) bu bölgedeki en önemli yükseltilerdir. Edremit düzlüğünün kuzeyini çeviren Kaz Dağları büyük ölçüde ormanlarla kaplıdır. Bu ormanlarla kaplı alan antik dönemden günümüze kadar kereste ticareti konusunda bölgenin önemli bir nokta olmasını sağlamıştır. Strabon Geographica‘da “İda Dağındaki ağaçların keresteleri, akarsular yardımıyla kıyılara taşınıp, Adramytteion Körfezi’nde yer alan Aspaneus kentinde satılırdı.” Demiştir(Strabon, Geographika, XIII, 51). Bu dağ sıraları arasında tamamı alüvyonlarla kaplı, verimliliğiyle ünlü Thebe Ovası (Havran Ovası) yer alır. Körfez civarı ve Thebe Ovası irili ufaklı birçok akarsu ve yer altı suları kaynağına sahiptir.

Adramytteion’un Antik Mysia Bölgesi’nin önemli antik yerleşimlerinden biri olup birçok antik yazarın eserinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra - Aeolia Bölgesi’nin kabul edilen kuzey sınırı her ne kadar Pitane’den (Çandarlı) başlamaktaysa da - yerleşimin adının Troas Bölgesi, Lesbos Adası (Midilli) ve çevre alana yerleşen Aeollerin etnik kimliğinden hareketle, Aeol yerleşimleriyle de ilişki içerisinde refere edildiği de biklinmektedir..

Yerleşim, antik çağa ilginin şekillendiği 17, 18 ve 19 yy.’larda, aralarında Texier’in de olduğu birçok gezgin ve araştırmacı tarafından da konu edilmiştir. Buna karşın Adramytteion’un konumuyla ilgili ilk doğru tespit, 19. yüzyılın sonunda Earinos tarafından gerçekleştirilmiş, Heinrich Kiepert de 1888’de bu lokalizasyonu antik kaynaklarda bildirilen topoğrafyadan yaralanarak doğrulamıştır.

Herodotos, Xenephon, Thukydides, Strabon, Plinius ve Stephanos Byzantinos gibi antik yazarların eserlerinde yer alan Adramytteion, Pseudo Skylax ve Arsitoteles tarafından politik anlamda tüm teşekkülleriyle bir şehir olarak da vurgulanmaktadır.

Antik Yazar Stephanos Byzantinos’a göre Adramytteion, son Lidya Kralı Kroisos’un erkek kardeşi ve sondan evvelki Lidya Kralı Alyattes’in oğlu, Lidyalı bir kahraman olan Adramys tarafından kurulmuştur (Strabon, Geographika XIII, 1, 65; Stephanos Byzantinos, Ethnikon, Adramytteion).

Kentin kuruluş söylencesi bir yana, öncesinde de yerleşim gördüğü gerçeği, 2012 yılından itibaren Balıkesir Kuva-yi Milliye Müzesi Müdürlüğü ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile birlikte gerçekleştirilen araştırmalarla netlik kjazanmıştır.

En geç M.Ö. 422 yılından itibaren Adramytteion sakinleri arasında Yunanlar’ın da olduğu tarihi kaynaklardan bilinmektedir. O zamanlar, başkenti Daskyleion olan Daskylitis Satrapı Pharnales, Atina tarafından sürgün edilen Delos sakinlerine Adarmytteion’u tahsis etmiştir. Böylelikle sürgüne uğrayan Deloslular da buraya yerleşip yeni bir vatan bulmuş olurlar. Ancak devamında Adramytteion’un bu yeni sakinlerini bir trajedi beklemektedir. Zira Satrap Tissapharnes idaresinde Arsakes, M.Ö. 411 yazında Adramytteion’da oturan en seçkin Deloslular’ı sözde gizli bir düşman tehlikesi bahanesiyle baskına uğratır ve “iyi dost ve müttefik” gibi bıraktıktan sonra da etraflarını çevirterek katleder.

M.Ö. 4. yy’dan itibaren, özerk bir şehir devleti bilincinin delili olarak Adramytteion’un kendi lejantıyla sikke darp ettiği ve bir şehir meclisine sahip olduğu bilinmektedir. Geleneksel özerk idare kurumlarına sahip olması da erken dönemden itibaren bir kent kültürünün yerleşikliğinin ispatıdır. Adramytteion’u tarih sahnesinde öne çıkaran bir başka delil, Büyük İskender’in ardıllarından Lysimakhos’un bir generali olan Prepelaos tarafından M.Ö. 302 yılındaki fethinin nakledilişidir. Kent tarihine ışık tutan başka bir değinme, Romalı antik yazar Livius’un aktarımındadır (Ab Urbe Condita, 37,19). Romalılar’ın III. Antiokhos’a karşı olan savaşında (M.Ö. 192 -188) III. Antiokhos, M.Ö. 190 yılında Pergamon’dan yola çıkarak, Homeros’un anlatımlarından bilinen ve Thebe Ovası olarak adlandırılan zengin bölgeyi talan etmiştir. Antiokhos’un askerlerinin, Anadolu’nun başka hiçbir yerinde buradan daha fazla ganimet elde etmediği aktarımı da, bölgenin cazip değerini bir kez daha ispatlamaktadır.

Adramytteion, ünlü Romalı hitabet ustası Cicero devrine ait meşhur bir hatip olan Ksenokles’in memleketi olarak da bilinmektedir. Ksenokles, Roma senatosu önünde şehrin ve Asia Eyaleti’nin temsilcisi olarak konuşmuştur (Strabon, Geographika, XIII, 1, 66; Appianos, Rhomaika, XXIII). Bu konuşma, aynı zamanda bölgenin kaderini belirleyecek bir savunma olmuştur. Zira, Adramytteion şehrine ve Asia Eyaleti’ne, Roma’nın karşısında Yunanların lehine olmak üzere, Roma’nın Asia’daki büyük düşmanı Pontos Kralı VI. Mithridates’in tarafını tuttukları şeklinde bir itham yapılmaktadır. Söylenene göre; Adramytteion halkı, Yunanlar’ın ve Asialılar’ın Roma hakimiyetine olan kinlerinin Romalı olan herşeye karşı kanlı olarak boşaldığı M.Ö. 88’deki “Ephesoslular’ın Akşam Yemeği”ne katılmıştı. Yaklaşık 80 bin Romalı’nın baskın şeklindeki bir katliam neticesinde öldürüldüğü bir trajedidir bu kanlı yemek. Adramytteionlular Romalılar’ı denize kadar takip etmiş, kendilerini kurtarmak için denize atlayarak yüzmeye başlayanlar dahi öldürülmüş ve hatta anlatımlara göre çocuklarını da denizde boğmuşlardır.

Kentin siyasal anlamda ön plana çıkmasının bir başka nedeni, en geç Roma İmparatorluğu zamanında Adramytteion’un, Plinius’unda değindiği üzere, bir “conventus” yeri, Asia Eyaleti’nin dokuz mahkeme bölgesinden birinin başkenti olmasıdır (Plinius, Naturalis Historia, V, 32). M.Ö. 63 yılında, altın ganimeti hakkında ünlü Pompeius’un Adramytteion’da hesap vermiş olduğu gerçeği, yine şehrin zenginliğinin delaletidir. O zamanlar Adramytteion’un adı, Apameia, Laodikeia ve Pergamon gibi zengin ve büyük kentlerle birlikte geçmektedir.

Adramytteion, denize açık konumu ve doğal zenginliklerinin sayesinde, çevresinin potansiyelini her daim ticarete yansıtmış bir kent olmuştur. Kaz ve Madra Dağları’nın bahşettiği coğrafyada kerestecilik faaliyetleri ile bakır ve demir madenleri, kenti gemi yapımında da önemli bir konuma getirmiştir. Hatta Yeni Ahit’te geçtiği üzere, Adramytteion gemilerinin Filistin’e dek gittiği bilinmektedir. Aziz Paulus’un Roma’ya götürülüşü sırasında Filistin’den bindiği ilk gemi bir Adramytteion gemisidir.

Batı Anadolu’nun tarım ve ticaret şehirleri arasında yer alan Adramytteion kuruluşundan sonra en parlak dönemini Roma İmparatorluğu döneminde yaşamıştır. Bu dönemde kente arkad ve kemerlerle sular getirilirken suyolları üzerinde dengeli su dağıtımını sağlayan su terazileri, maskemler ve su sarnıçları inşa edilmiştir. Şehrin ticaret limanı dışında bir de deniz üssü vardır. Roma senatosunda bir senatör ile temsil edilen kentin kendi Valisi de bulunur. Roma Dönemi’nde Edremit Körfezi çevresi ve Efes’e kadar uzanan bütün Troas Bölgesi Adramytteion’un yönetimi altındadır.

Kentte, Kazılar esnasında ortaya çıkarılan mimari yapılar ve ele geçen küçük buluntular erken Bizans döneminden itibaren XIV. Yüzyıla kadar uzanan yoğun bir Bizans tabakasına işaret etmektedir. Bu dönemde Anadolu toprakları “Thema”lara ayrılmış, Adramytteion da “Neocastron Theması” içerisinde kalmıştır.

1204 yılında, İstanbul’a gelip kenti işgal eden Haçlılar, aralarında Bizans Devleti topraklarını paylaşırlar. İstanbul ve civarında “Latin Krallığı” kurulur. İstanbul’dan kaçan Bizanslılar da İznik yöresinde Laskaris Devleti’ni kurarlar. İki devlet, devamlı çatışırlar, nihayet yorgun düşerler ve 1214 yılında Nymphaeion’da yaptıkları anlaşmaya göre Edremit Ovası Latin Krallığı toprakları içinde kalır. Flanderli Hanri, Adramit Kontu olarak bir unvan alır. Latin istilası kente hayli zarar verir. İznik kuvvetleri, 1261 yılında, İstanbul’u ani bir hareketle ele geçirince Latin Krallığı yıkılmış olur ve Bizans kendi topraklarına yeniden hâkim olur ve böylece Edremit Ovası da yeniden Bizanslıların egemenlik alanına girer.

Bizans İmparatoru II. Andronikos Palaiologos (1282–1328), 1282 yılında Adramytteion‘da bir kilise toplantısı yapar, bu toplantıdan sonra, 1300 yılından itibaren, körfezin sahil kesimi hariç, diğer kesimleri Türklerin eline geçer. 1334 Eylül’ünde Karesi Yahşi Bey, Edremit Körfezi’nde Haçlılarla yaptığı deniz savaşında, Birgi’den gelen Umur Bey’le birlikte Haçlıları karaya çıkarmadan geri püskürtürler. Böylece Adramytteion Bizans’ın elinden çıkar. Kentin limanını kullanmakla birlikte, o zamanın koşullarında kentin güvenliği kalmadığından, halkı iç kesimlere göçer. Karesi Bey, Bizans’ın elinde olan Edremit Ovası kentlerini ele geçirmeye yönelince, bu düşüncesini gerçekleştirmek için bazı komutanlarını körfeze gönderir. Ovanın güney kesimini ele geçirmesi için Taylı Baba adlı bir kişiyi / komutanı (?) görevlendirir. Taylı Baba yaptığı akınlarla yöreyi ele geçirir. Göçebe olan halkı toplar ve emrindeki güçlerle birlikte emin gördüğü yere, İskele Mahallesi’nin 1,5–2 kilometre kadar kuzeyindeki, şimdiki Taylı eli Köyü’nün bulunduğu yere konar. Böylece körfezdeki yerleşmelerin fetihleri tamamlanır ve yöre tümüyle, Haçlı donanmasının 1334 yılında püskürtülüp, Adramytteion’un ele geçirilmesiyle Karesi Beyliğinin eline geçmiş olur.

Yine aynı dönem, Taylı Baba, halkın tüm gereksinimlerini karşılayacak bir yer arar ve sonunda, şimdi Burhaniye’nin en eski mahallesi olan Memiş Mahallesi’nin olduğu yere bir çiftlik kurarak, göçebe halkı da daimi olacak biçimde kurduğu çiftliğin çevresine yerleştirir. Böylece, ilk yerleşenlerle Burhaniye tarih sahnesine çıkmış olur. Kurulan bu yerleşmenin adı o zaman Burhaniye değildir. İlk yerleşenler, kendilerini Karınca Deresi’nin su baskınlarından da korumak için, suyun kenarına boylu boyunca, güçlü bir duvar inşasına girişirler. Sel baskınlarından korunmak için yapılan taş duvarlardan dolayı, şehrin yeni adı “Kemer” olmuştur.

Karesi Beyliği’nin toprakları Osmanlılara katılınca beylik, merkezi Balıkesir olmak üzere, Karesı Sancağı adıyla Anadolu eyaletine bağlanır. Kemer, 1866 yılına kadar kendisinden daha önce kurulduğu söylenen Edremit’e bağlı bir yerleşme olarak yaşamını sürdürür.

XVI. yüzyılda statü olarak Edremit’e bağlanmış ve bulunduğu ovanın güneyinde bulunan köylere merkezlik etmiştir. 1581-1582 yılında, 31 köy bağlanarak müstakil bir kadılık haline getirilmiştir.

Karesı Sancağının 1909’da bağımsız bir vilayet olması sonucunda, Burhaniye gelen göçler nedeniyle giderek büyümeye başlamıştır. Kasabanın dini lideri Muhyiddin-i Rumi kendi adıyla anılan camii’yi yaptırmış, çevresinde mahalle oluşmaya başlamıştır. Camii daha sonra Koca Cami adını akmış ve bu mahalle kasabanın merkezi olmuştur.

1821 de Yunanistan’ın Osmanlı’dan ayrılmasıyla sonuçlanan ayaklanma sırasında Ayvalık ta ki Rumların başlattığı ayaklanma, 1822 yılında Kemer’de de kendini gösterir.

Osmanlının son dönemlerinde yaşanan huzursuzluk Burhaniyeliler tarafından da yakından takip edilmeye başlanmıştır. 30 Ekim 1918‘de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşmasına göre, bölge, İtalyan nüfuz bölgesi kabul edildiğinden, bölgeye bir İtalyan Torpidosu gelir. Bunun üzerine 4 Mart 1919 tarihinde Müdafa-i Hukuk- u Milliye Cemiyeti kurulmuştur. Bu cemiyet aynı tarihte Edremit’te büyük bir protesto mitingi gerçekleştirir.

İzmir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti tarafından 2-19 Mart 1919 tarihlerinde “ Yunan işgali halinde, halkın karşı koymaya, direnişe hazırlanması” amacıyla düzenlenen Batı Anadolu Kongresi’nde Burhaniye’yi temsilen Mehmet Cavit Bey, Hacı Tali Bey ve Müftü Mehmet Hoca katılmışlardır.

İlçenin Millî Mücadele'de ayrı ve özel bir yeri vardır. İlk kurşunu atma şerefini Burhaniyeliler taşımaktadır. İlçe, 29 Haziran 1920'de Yunan işgaline uğramış ve 8 Eylül 1922'de Yunan işgalinden kurtulmuştur. Yunan geri çekilişi sırasında, ilçe merkezinin yakılıp yıkılmasını önlemek için Pelitköy’lü Borazan Çavuş, bir minareye çıkarak düşman birliklerini gördüğünde hücum borusu çalmaya başlar, düşman kuvvetleri de ilçe merkezi Türklerin eline geçmiş düşüncesiyle merkeze girmeden geri çekilmeye devam ederler.
Burhaniye kuzey Ege bölgesinde, Balıkesir ili sınırları içerisindedir. Batısında Ege denizi, kuzeyinde Edremit, doğusunda Havran, güneyinde Gömeç ve Ayvalık ve güney doğusunda Bergama ile komşudur. Kuzeyinde yer alan Kaz dağları (Mitolojik adı İda) doğu ve güney doğusunda yer alan Madra dağları arasındaki düz ve verimli topraklardan oluşan ova üstünde kurulmuştur. İlçe merkezi denizden 4 km. içeridedir. Denizden ortalama yüksekliği (Rakım) 10 metredir. İlçenin Ege denizine 21 km uzunluğunda kıyı bandı vardır. Bu kıyı bandında kilometrelerce uzunluğunda ince ve temiz kumlu doğal plajlar yer almaktadır. İlçenin kırsal mahalleler dâhil 38 mahallesi vardır.
Şahinler Köyü Cami
Yaklaşık 150 yıllık olan cami farklı yapım tekniği ve mimarisi ile dikkat çekmektedir. Caminin yapımında kök boya ve yumurta akı kullanıldığı için günümüzde halen parlaklıklarını ve canlılıklarını korumaktadır. İç mimarisinde ise hat sanatı bulunmamasına rağmen çeşitli doğa ve meyve fresklerinden oluşan süslemeli kubbesi kendisine hayran bırakmaktadır. Bu süslemelerde İstanbul Boğaziçi manzaraları, Mısır Piramitleri, doğa görüntüleri, üzüm, incir, kavun ve ananas gibi meyveler tasvir edilmiştir.

1993-94 yılları arasında restore edilen camiyi mutlaka ziyaret etmeli ve bu muhteşem mimariyi yakından incelemelisiniz.

2.Adramytteion Antik Kenti
Antik Mysia bölgesinin en önemli ve en büyük kentlerinden olan kent, Burhaniye ilçe merkezine 2 kilometre mesafede Ören Mahallesin de yer almaktadır. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan kent içerisinde barındırdığı eserler nedeniyle ziyaret etmeniz gereken yerler arasındadır.

3.Kaya Sunakları
Türkiye de oldukça az görülen kaya sunakları oluşumları ile dikkatleri üzerine çekmektedir. Bu sunakların en önemlileri Bahadırlı Köyü’ndeki Dedekaya Ana Tanrıça Kültü, Hisarköy’deki Hisar Altarı ve Dutluca Köyü’ndeki Deliktaş’tır.

4.Pazarbaşı Hamamı
Tarihi Hamam Burhaniye ilçesine bağlı Koca Cami Mahallesi’nde, Kavak Dibi Sokak’ta yer almaktadır. 15. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilen dikdörtgen planlı hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık, halvet, su deposu ve külhandan meydana gelmektedir.

5.Okuf Köprüsü
Çoruk Deresi üzerinde konumlanan köprünün Geç Osmanlı Döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. Günümüzde 4 kemeri açıkta, bir kemeri toprak altında kalmış 5 geçişli köprü görmeniz gereken eserler arasındadır.

6.Ören Piknik Alanı
Piknik Alanı, Ören Mahallesinde halk plajının hemen yanı başında bulunaktadır. Alanda 1 adet büfe ve yeşil alan üzerine kurulu piknik gölgelikli piknik masaları bulunmaktadır. Ören Piknik Alanına gelerek hem pikniğinizi yapabilir hem de denize girerek yazın bunaltıcı sıcağında serinleyebilirsiniz.

7.Taylıeli Piknik Alanı
Yaklaşık 10 dönüm arazi üzerinde bulunan Taylıeli Piknik Alanı çam ağaçlarıyla çevrili harika bir deniz manzarasına sahiptir. İçerisinde kamelyalar, banklar, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanları gibi birçok alan bulunmaktadır.

8.Ayaklı Piknik Alanı
Burhaniye ilçesinde geniş bir alan üzerinde yer alan piknik alanı çınar ağaçları ile çevrili harika bir ortama sahiptir. İçerisinde piknik yapmak için masalar, çocuk oyun alanları, botanik doğal bahçe, kümes hayvanları ve toplu organizasyonlar için kapalı alan bulunmaktadır.

9.Madra Dağları
Madra Dağları, Balıkesir ilinin İvrindi, Havran, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçeleri ile İzmir ilinin Bergama ilçesi topraklarında yer almaktadır. Yaklaşık 1500 metreye kadar uzanan yüksekliği ile dikkat çeken Madra Dağları dağcılık sporu ile ilgilenenlerin uğrak noktasıdır.

10.Kuvayi Milliye Kültür Müzesi
Burhaniye ilçesinde yer alan 18. yüzyıldan kalma yapı restore edilmiş ve 24 Kasım 2008 yılında Kuvayi Milliye Kültür Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Müzenin içerisinde çoğunlukla Adramytteion Antik Kentinden çıkan buluntular sergilenmektedir. Bunun dışında müzenin Madeni para ve seramikler bölümünde; cımbız, broş, küpe, kolye ve iğneler, diğer bir bölümde de göz damlası şişesi gibi cam eşyalar da sergilenmektedir.

11.Bizim Köy Müze Hareketli Etnoğrafya Galerisi
Anadolu’da eski insanlarının bütün yaşantılarının hareketli ve sesli şekilde anlatıldığı müze 2007 yılında Nurtaç Yılmaz’ın öncülüğünde kurulmuştur. Buraya gelerek hem bu farklı müzeyi gezebilir hem de müzenin yanı başında yer alan restoran güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz.

12.Pelitköy
Burhaniye ilçesine bağlı bir mahalle olan Pelitköy İzmir-Çanakkale karayolunun 2 kilometre içerisinde yer almaktadır. Sahil şeridine sahip olan Pelitköy içerisinde barındırdığı plajları ve koyları ile yazları oldukça kalabalık olmaktadır. Yeşil ve mavinin bir arada olduğu Pelitköy gezi rotanıza eklemeniz gereken yerler arasındadır.

13.Ören
Ören, Burhaniye ilçesinde sahil şeridine sahip dört büyük mahalleden biridir. Ayrıca Burhaniye ilçesinin en turistik yeridir. Eski antik Adrimittion Kentinin üzerine kurulmuş olan Ören Mahallesi ismini de bu kalıntılardan almıştır.

Sizlerde Ören’e gelerek mavi bayraklı ve altın sarısı kumlu plajında deniz kum ve güneşin keyfini çıkartabilir, antik kenti gezebilirsiniz.

14.Taylıeli Köyü
Burhaniye ilçe merkezine 7 kilometre mesafede, İskele Mahallesine de 1,5 kilometre uzaklıkta konumlanan Taylıeli Köyü muhteşem bir körfez manzarasına sahiptir. Taylıeli Köyü gerek içinde barındırdığı yeşil alanı gerekse de körfez manzarası ile yeşil ve maviyi bir arada sunmaktadır.

15.İskele Mahallesi
Burhaniye ilçesinde sahil şeridine sahip mahallelerden birisi olan İskele Mahallesi sessiz sakin güzel bir konuma sahiptir. Körfez bölgesinin en büyük yat limanı içinde barındıran İskele Mahallesi şirin bir balıkçı köyü görünümündedir.

16.Karaağaç Kaplıcası
Burhaniye ilçe merkezine 16 kilometre uzaklıkta Karaağaç Köyü yakınlarında yer alan kaplıca birçok hastalığa şifa olmaktadır. Kaplıca suyu banyo suyu olarak kullanıldığında başta uyuz olmak üzere bir çok deri hastalığına ve solunum yolu hastalıklarına iyi gelmektedir.

17.Bostancı Köyü Kaplıcaları
Kaplıca, Bostancı Köyü sınırları içinde Edremit-Burhaniye karayolu üzerinde konumlanmaktadır. Yaklaşık 40-57 ºC sıcaklığa sahip olan kaplıca suyu, içme suyu olarak kullanıldığında beslenmeye bağlı fluor noksanlığı, diş çürüğü proflaksisi gibi hastalıklara iyi gelmektedir. Banyo kürü olarak kullanıldığında da hareket sistemi rahatsızlıklarına, dejenaratif ve inflamatuar romatizmal hastalıklara, sinir sistemi hastalıkları, psikomatik hastalıklar, kardio vasküler sistem hastalılarına, esansiyel hipertansiyon, cilt hastalıklarına, yaşlılık, siklus bozuklukları aterosklerotik damar hastalıklarına şifa olmaktadır.

Bostancı Köyü sınırlarında Adramis ve Entur Otel olmak üzere kaplıca suyuna sahip iki adet otel bulunmaktadır.

18.Pelitköy Zeytin Pınarı İçmesi
Burhaniye ilçe merkezine 12 kilometre mesafede Pelitköy’e de 2 kiometre uzaklıkta yer alan içmece yaklaşık 20 derece sıcaklığa sahiptir. İçmece suyu safra yolu hastalıklarına, karaciğer hastalıklarına ve bağırsak rahatsızlıklarına şifa olmaktadır.

19.Dutluca Köyü İçmeleri
Burhaniye ilçesine bağlı Dutluca Köyünde yer alan içmece aslında kaynayan bir maden suyudur. İçme suyu olarak kullanılan Dutluca Köyü İçmeleri bazı hastalıklara şifa olmaktadır.

20.Ören Halk Plajı
Burhaniye ilçesine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Ören Halk Plajı, 2007 yılından bu yana mavi bayrak sahibi olan ücretsiz olarak giriş yapılan plajlardan biridir. Plaj 300 metre uzunluğa ve 25 metre genişliğe sahiptir. İnce kumlu sahili ve sığ, masmavi, berrak bir suya sahip denizi ile güzel bir plaj deneyimi sunmaktadır. Hem bölge halkı hem de yerli-yabancı birçok turist halk plajını tercih etmektedir. Ören Halk Plajı içerisinde ziyaretçilerin yararlanabileceği tuvalet, duş, soyunma kabini, yeme-içme ihtiyaçları için işletmeler yer almaktadır.

21.Öğretmenler Mahallesi Plajı
Burhaniye ilçesine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Öğretmenler Plajı, 2012 yılından bu yana mavi bayrak sahibi olan ücretsiz şekilde giriş yapılan plajlardan biridir. Öğretmenler Plajı bölge de yer alan Ören plajına yakın bir konumdadır. Plaj 400 metre uzunluğa ve 15 metre genişliğe sahiptir. Denizi sığ, temiz, kumlu bir sahile sahiptir. Öğretmenler Plajında ziyaretçilerin yararlanabileceği tuvalet, duş, soyunma kabini, şemsiye, şezlong, kafeterya, büfe gibi olanaklar bulunmaktadır. Plaja hem özel araçlarınızla hem de Burhaniye merkezinden kalkan toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

22.Bağlarburnu Sahil Ve Plajı
Burhaniye ilçesine 12 kilometre uzaklıkta, Pelitköy Mahallesinde yer alan Bağlarburnu Sahil ve Plajı, belediye tarafından her sene bakımı yapılan, güneşin, kumsalın ve doğanın keyfini çıkarabileceğiniz yerlerden biridir. Plaj 700 metre uzunluğa ve 25 metre genişliğe sahiptir. Sahili kum ve yuvarlak taşlarla kaplıdır. Sadece denize girmek ve güneşlenmek için değil, piknik yapmak, deniz karşısında oturmak, yürüyüşler yapmak için de imkan sunulmaktadır. 2020 yılında mavi bayrak ödülüne sahip olan Bağlarburnu Sahil Ve Plajı, tertemiz berrak, sığ, buz gibi suyu ile herkes için uygundur. Plajda ziyaretçilerin yararlanabileceği tuvalet, duş, soyunma kabini, şemsiye ve şezlong, kafeterya, büfe gibi olanaklar bulunmaktadır.

Bağlarburnu Sahil Ve Plajı

23.Badem Plajı
Burhaniye ilçesinde Pelitköy mevkiinde bulunan Badem Plajı, ücretsiz bir şekilde giriş yapabileceğiniz halk plajlarından biridir. Uzun bir sahil şeridine sahip olan Badem Plajı, tertemiz berrak denizi, kumsalı, zeytin ağaçları gölgesinde piknik yapabilme olanağı, muhteşem bir manzara ile güneşin batışını izleyebilme imkanı sunmaktadır. Halk plajında şemsiye, şezlong gibi olanaklar yoktur. Ancak plaj alanında bulunan özel işletmelerden bu olanakları sağlayabilirsiniz.

24.Pelitköy Sahil Plajı
Burhaniye ilçesinde Pelitköy mevkiinde bulunan Pelitköy Sahil Plajı, daha çok bölge halkı ve yazlıkçılar tarafından tercih edilen plajlardan biridir. Özel araçlarınızla ve Burhaniye’den kalkan toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Sahil çevresindeki zeytin ağaçlarının gölgesinde dinlenebilirsiniz. Ücretsiz bir şekilde giriş yapabileceğiniz plaj alanında gerekli olan ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz işletmeler bulunmaktadır. Bu işletmelerden tuvalet, duş, soyunma kabini, şemsiye, şezlong, kafeterya gibi olanaklar vardır. Denizi sığ ve sakin bir yapıdadır. Denizin güneşin, kumsalın keyfini kolayca yaşayabilirsiniz.

25.Pelitköy İçmeler Plajı
Burhaniye ilçesinde bulunan Pelitköy İçmeler Plajı, ücretsiz bir şekilde giriş yapabileceğiniz, yazları yoğun bir ilgi gören kalabalık plajlardan biridir. Çam ağaçlarını ile çevrili olan plajda gölgesinde dinlenebilir, denizin havasının ve manzarasının keyfine varabilirsiniz. Denizin suyu oldukça berrak, dibi ve yaşayan canlıları görme imkanı sunan, buz gibi serinletici suyu vardır. Taşlı bir yapıya sahip denizde, denizkestanesi ile karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle dikkatli olmalı ve deniz ayakkabısı giymelisiniz. Ücretsiz ve ücretli bir şekilde giriş yapabileceğiniz plaj alanında duş imkanı ücretsiz plajda bulunmuyor. Ücretli plaj alanında bu ihtiyacınızı da karşılayabilirsiniz. Tuvalet, soyunma kabini, şemsiye ve şezlong gibi olanaklar vardır.

26.Mirza Pasha Beach
Burhaniye ilçesinde bulunan Mirza Pasha Beach, burada bulunan Pelitköy Mahallesinin en güzel koyunda yer almaktadır. Bir kumsal alanına sahip olmayan denizin çim ve platform alanı bulunmaktadır. Denize bu iskele ve platformlar üzerinden giriş yapılabilmektedir. Çocuklar içinden bu yüzden uygun olamayabilir. Plaj giriş ücretleri çim alanı, iskele ve loca olarak değişiklik göstermektedir. Mirza Pasha Beach alanında tuvalet, duş, soyunma kabini, şemsiye, şezlong, localar, restoran gibi olanaklar bulunmaktadır. Ağaç altında gölgeliklerde şezlonglar ve hamaklar vardır.

Mirza Pasha Beach

27.Burhaniye Gezilecek Yerler de Son Rotamız; Otantik Beach Club
Burhaniye ilçesinde bulunan Otantik Beach Club, etrafı zeytin ağaçları ile çevrili olan ve ağaçların gölgesinde dinlenebileceğiniz ücretli plajlardan biridir. Plajda ziyaretçilerin rahat, konforlu bir deniz tatili geçirebilmesi için birçok olanak sunulmaktadır. Ailelerin çocukların tercih edebileceği Otantik Beach Club alanında geniş çim alanlar, kumlu plajlar, tertemiz, berrak deniz vardır. Çim alan ve kumsal alanı girişler farklı bir ücretlendirmeye sahiptir. Otantik Beach Club alanında ziyaretçilerin yararlanabileceği tuvalet, duş, soyunma kabini, şemsiye, şezlong, gün boyu zengin menüye sahip olan restoran, içecekler için bar gibi olanaklar vardır.