şoförlü araç kiralama gezeceğiniz yerler arasında Phaselis Antik Kenti Antalya

Faselis ya da Phaselis, Likya'da bulunan bir Antik Yunan ve Roma şehri. Günümüz Kemer şehrinin yakınlarındadır. Olimpos Beydağları Millî Parkı içinde çam ve sedir ormanları arasında yer alan antik Faselis Antik kenti, Kemer'in 16 km batısındadır. Antalya - Kumluca karayolu üzerinden ulaşılır

şoförlü araç kiralama , şoförlü minibüs , şoförlü minibüs kiralama , şoförlü vip minibüs kiralama , şoförlü Mercedes vito kiralama , Lara Transfer, Kundu Transfer, Belek Transfer, Side Transfer, Manavgat Transfer, Kızılağaç Transfer, Kızılot Transfer, Alanya Transfer, Konaklı Transfer, Mahmutlar Transfer, Beldibi Transfer, Göynük transfer transfer, Kemer Transfer, Kiriş Transfer, Çamyuva Transfer, Tekirova Transfer, Airport Transfer Antalya, şoförlü minibüs, chauffeured minibus, antalya havaalanı transfer, Vip transfer, antalya transfer, home transfer, Minibüs transfer, Otel transfer, havalimanı transfer, transfer of Antalya,hizmetlerimiz için bize ulaşın ..

.Phaselis İ.Ö. VII. yüzyılda Rodos'lular tarafından kurulmuştur. Uzun yıllar Likya'nın doğu kıyısının en önemli liman özelliğini koruyan kentin üç limanı vardır. Kuzey Limanı, Savaş Limanı veya Korunmuş Liman ve Güney Limanı. Bunlardan en önemlisi güneydekidir. Kentin ortasında 20-24 metre genişliğinde muhteşem bir cadde vardır. Bu caddenin güney ucunda Hadrian Kapısı bulunur. Caddenin iki yanında gezinti yolları ve dükkânlar vardır. Bunların da yakınında Hamamlar, Agora ve Tiyatro gibi kamu yapıları bulunur. Bu yapıların tarihinin İ.Ö. I. ve II. yüzyıla kadar uzandığı ileri sürülmektedir. Kent merkezi ile 70 m. yükseklikteki plato üzerine kurulmuş olan yerleşim yeri arasında su kanalları vardır. Phaselis’e Antalya-Kumluca karayolunun 57.km.'sinden güneye dönüldüğünde yaklaşık 1 km. sonrasında ulaşılır.
Antalya - Kemer Karayolunun 44. km.nden sola dönen yol, geniş ölçüde orman alanı içinde bulunan Phaselis Antik Kentine ulaşır. Phaselis, gerek plaj ve piknik alanları gerekse tarihi dokusuyla bölgenin en ilgi çeken ören yerlerinden biridir. Ankara Üniversitesi D.T.C. Fakültesi ve Antalya Müzesi'nin işbirliğinde yapılan kazı ve çevre düzenleme çalışmaları ile gezinim oldukça rahat hale getirilmiştir. Kentin, Akdeniz'e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 6. yy.da Rodoslu kolonistlerce kurulduğu söylenir. Kuruluş efsanesinde kolonistlerin yöre halkına mısır veya kurutulmuş balık önerilerine balık isteği ile cevap verildiği anlatılır. Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde, diğeri kuzeydoğuda, üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Romalı coğrafyacı Strabon, orta limanın hemen gerisinde küçük bir gölün yer aldığından söz eder ki, bu alan bugün sazlık durumdadır. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki antik gemi betimlemeleri Phaselis'in ticari liman hüviyetini vurgular. Antik kent, özellikle gerisindeki ormanlarla kaplı Toros Dağlarının kerestesini Akdeniz limanlarına sevk etmek için kurulmuş olmalıdır.

Ana hatları ile bölgenin tarihi kaderini paylaşan Phaselis, bazen Likya bazen de Pamfilya Bölgesi şehri olarak gösterilir. Gerçekten her iki bölgenin sınırında yer almaktadır. Şehirde sırasıyla İ.Ö. 5. yy.da Pers, 4. yy.da Karya Satrabı Mausolos ve nihayet komşu şehir Lmyra'nın Kralı Perikles'in egemenlikleri görülür. İ.Ö. 333'de Büyük İskender'in Makedonya'dan Hindistan'a uzanan seferinde bir süre Phaselis'te konaklaması, Phaselislilerin İskender'i altın taçla karşılamaları, şehir tarihinin en renkli sayfalarındandır. Şehrin, bu devirde zambak yağı ve gülleri ile ünlü olduğu anlatılmaktadır. İskender'den sonra birçok kez el değiştiren Phaselis, İ.Ö. 167'de Likya Birliğine üye olup, birlik tipi sikkeler basar. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanlarına maruz kalmasının ardından İ.Ö. 433'te Roma egemenliğine girer. Bu dönem şehirde yeniden yapılanma ve en az 300 yıl sürecek refahın başlangıcıdır. Şehir 129'da İmparator Hadrian tarafından ziyaret edilir. Güney limanından başlayan ana cadde girişinde tek kemerli anıtsal tak, bu ziyaretin anısına dikilmiştir. Tarihçiler bu zengin dönemde, şehrin, zaman zaman Rodos'lu gemicilerin getirmiş olabileceği sıtma salgını, zaman zaman da yaban arısı baskını nedeni ile sıkıntılı günler yaşadığından bahsederler. 5. ve 6. yy.larda şehir Bizans egemenliğindedir. Phaselis 451'deki Kadıköy Konsülüne katılan şehirlerarasında yer alır. 7. yy.daki Arap akınlarından sonra 8. yy.da şehirde yeni bir refah dönemi başlar. Son devir sur kalıntıları ve yapılar, bu dönemin inşa faaliyetleridir. Phaselis, 1158'deki Selçuklu kuşatmasından sonra gerek depremler ve gerekse Antalya ve Alanya limanlarının işlevlerinin artması ile önem kaybedip, 13 yy. başlarında tamamen terk edilir. Günümüze, çoğunlukla Roma ve Bizans döneminin kalıntıları ulaşabilmiştir ki, bunlar şehrin ana aksını oluşturan ve Kuzey-Güney limanlarını birleştiren ana caddenin her iki yanında sıralanırlar. Cadde, agora ile tiyatro arasında genişleyerek küçük bir meydan oluşturur. Meydanın güneydoğu köşesindeki basamaklar, tiyatro ve akropolise ulaşımı sağlarlar. Phaselis Tiyatrosu, akropolisin yamacına inşa edilmiş küçük boyutlu tipik bir Hellenistik Devir tiyatrosudur. Roma döneminde sahne binasının eklendiği, Bizans'ta ise sahne binası duvarının kısmen şehri koruyan yeni surların bir parçası olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır.

Örenyerinin girişinden sonraki virajın sağında, şehrin en eski surlarıyla (İ.Ö. 3.yy), tapınak veya anıtsal bir mezara ait olabilecek temel kalıntılarına rastlanır. Kuzey limanının arkasındaki yamaçsa şehrin mezarlık alanıdır. Günümüzün en anıtsal kalıntıları ise otoparkın önündeki su kemerleridir. Şehrin ihtiyacı olan su, kuzeydeki tepede yer alan kaynaktan getirilmekteydi. Biri tiyatronun karşısında, diğer ikisi güney limana giden ana caddenin sağında olmak üzere şehirde üç agora bulunmaktadır. Tiyatronun karşısındaki agoranın içinde, bugün Bizans dönemine ait küçük bir bazilikanın kalıntıları yer alır. Şehrin diğer önemli iki kalıntısı ise yine şehir meydanındaki biri küçük diğeri büyük iki hamam kalıntısıdır.

PHASELİS ARAŞTIRMALARI
(2012-2019)
Phaselis Antik Kenti ve Teritoryumunu Araştırma Projesi, Akdeniz Üniversitesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı başkanlığınca hazırlanarak 2011 yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü‘ne sunulan beş yıllık yüzey araştırması projesidir. Proje, Akdeniz Üniversitesi tarafından Batı Antalya’da (Ksanthos, Tlos, Patara, Myra, Andriake ve Rhodiapolis antik kentlerinde) yürütülen bir dizi kazı ve yüzey araştırmasının merkez Antalya’ya doğru genişletilmesi yolundaki eğilimlerimizin bir yansımasıdır. Amacımız, son otuz yıldır “güneş, kumsal ve deniz”i ile tanınan Phaselis Antik Kenti’nde sürdürülebilir cross/interdisipliner bilimsel çalışmalar gerçekleştirerek akademik ve kamusal açıdan kenti cazibe merkezi haline getirmektir. Böylelikle bir yandan son birkaç yılda Antalya’nın kültür ve turizm yaşamında ortaya çıkan gelişmelere katkı sağlanırken diğer yandan da üniversitemiz bünyesinde kurulan ve Akdeniz Uygarlıklarını Araştırma Enstitüsü için son derece verimli bir ulusal araştırma ve uygulama sahasının temin edilmesi sağlanacaktır.

Kentlerin ekonomik, politik, kültürel, sosyal ve mekansal boyutları ile bu boyutların farklı düzeylerde bir araya gelmesi, zaman içerisinde değişen ve dönüşen, bağlam ve süreç bağımlı yapılar olması dolayısıyla Phaselis’te yürütülen yüzey araştırmasına jeomorfoloji ve ekoloji gibi aslen topografya ve doğa bilimleri alanında çalışan bilim insanları da eklemlenmiştir. Böylelikle Phaselis’in doğasının dönüştürülerek bir yaşam alanına çevrilmesi, kent yaşamının temel dinamikleri olan flora ve fauna gibi ekolojik faktörlerin tespit edilerek korunması yönünde tedbirlerin alınması mümkün kılınabilecektir. Bunun yanı sıra kentteki lagünün rehabilite edilerek eski halini alması yörenin biyolojik çeşitliliğine zenginlik katacaktır. Bu perspektiften bakıldığında, Phaselis Antik Kenti ve Teritoryumu Yüzey Araştırması’nın öncül ve ardıl araştırmalar için bağlayıcı; gelecekteki çalışmalar için yönlendirici bir temel teşkil ederek Phaselis özelinde bütüncül bir araştırma birikiminin oluşturulmasına olanak sunması planlanmaktadır

Kent tarihi araştırmaları ile alan yönetiminin sistemli ve sürdürülebilir kılınması ortaya çıkacak sonuçları doğrudan etkileyebilen son derece kritik bir öneme sahiptir. 1811 yılından itibaren, farklı amaç ve doğrultularda ilerleyerek kesintilerle 2000 yılına değin süregelen Phaselis araştırmalarında bu iki temel unsurun eksikliği hayli belirgin bir görünüm kazanır. Bu özverili çalışmalar, bilimsel nitelikleri açısından son derece verimli olmalarına karşın, belirli bir süreklilik göster(e)medikleri için kentin gerek bölgesel gerekse Akdeniz özelindeki konumunun kavranmasına olanak sunacak ayrıntılı bir veri bütünü oluşturmazlar. Phaselis’in keşfinin 200. yılında başladığımız Phaselis Antik Kenti ve Teritoryumu Yüzey Araştırması’nda, önceden saptanmış hedefler çerçevesinde, sistemli süreçler yoluyla veri toplanıp ve bu verilerin farklı araştırmacı grupları tarafından yöntemli ve bilimsel olarak ele alınması amaçlanmaktadır. Bunu yaparken salt arkeoloji/sualtı arkeolojisi, epigrafi, mimari, nümizmatik ya da tarih alanında değil; eskiçağ bilimlerinin tümünün bir araya geldiği disiplinlerarası çalışma sistematiğiyle çok yönlü ve kontrol edilebilir yeni bilgilerin açığa çıkarılması hedeflenmektedir.

Phaselis Kent Konumu ve Teritoryum Sınırları
PHASELİS ANTİK KENTİ
Günümüzde Kemer İlçesi’nin Tekirova Beldesi idari sınırları içerisinde kalan Phaselis Antik Kenti teritoryumunun arkeolojik buluntular, epigrafik veriler ve tarihi coğrafi bilgiler ışığında belirlenen sınırları; kuzeyde Gökdere Vadisi’ne ulaşmakta, güneyde Üç Adalar’dan Tahtalı Dağı istikametinde çekilecek bir hat doğrultusunda devam etmekte, batıda ise Çandır Vadisi boyunca uzanmaktadır.